Pazar, Kasım 14

Baya olmuş yaa

Uzun zamandır yazmıyoruz, yazamıyoruz.Benim biraz tembelliğimden t-chan'ın ise imkansızlıklardan.Dizüstüsünü servise kaptırdı bir de davalık oldu 1 senedir onunla uğraşıyor.Eh okullar başladı evden de ayrılınca animelerden, mangalardan, dizilerden ve benden yani hayatın zevklerinden uzak kaldı.Beelzebub okuyacak zamanı zor buluyor blogla nasıl ilgilensin garibim.Bilgisayarsızlığa bu kadar dayanabildiği için t-chan için bir dakikalık saygı duruşu...

1 dk sonra...

Bense zorlu tıp eğitiminden...falan filan demicem çünkü 1.sınıf, mimarlığın tırnağı bile olamaz.Tıpçılar çok çakal ölüyoruz bitiyoruz modundalar sürekli.Varsan baksan adam önceki gece eller havaya modundadır.Mimarlık öğrencisi ölüyorum bitiyorum dediği zaman genelde ardarda iki gün sabahlamıştır, sıçtın mavisini görmenin stresi yıpratmıştır.Tabii bu tıpın kolay olduğu anlamına gelmiyor.İlerki senelerde öttüreceklerini rahat görebiliyoruz.Bilen bilir şemsiye aşamaları vardır hani XD Mimarlıkla niye karşılaştırıyorum çünkü mimarlık terk bir tıp öğrencisiyim. Ama insan tembelliğe alışıyor.Mimarlıktayken banko ayakta geçen günün ardından akşam fellik fellik ortada gezerken şimdi bütün gün amfide oturup sunum dinledikten sonra eve gelip devriliyorum direk dizüstüme de koyuyorum yatağa dizi izliyorum.Bayram tatili oh mis yat izle diye düşünmüş olan varsa direk yan taraftaki resme baksın.Kendileri bayramdan sonra olacak sınavlarımın sadece teorik kısmı için ezberlemem gereken notlar.Ama ben hala utanmazca yeni bir seri daha bitiriverdim iki günde.Gelmeye çalıştığım yer de burası zaten, son izlediğim drama.



Tuh kaka derken dramalara sardım ben de.Önceden niye kıl olduğumun cevabı ise tek kelime: Fangirller.Forumlarda tesadüfen rastladığım "Oppaaa bik bik bik"" türü yorumlar o kadar antipatik ki daha izlemeden burun kıvırttı bana.Bu arada drama dediğimde hep kore kaynaklılardan bahsediyorum, bahsedeceğim.Caponlar 3Dye gelince çuvallıyor.Sanırım seiyuuların kalitesine o kadar alıştım ki capon oyuncuları bünye yadırgıyor.Ama 2D'de Japonya foreva!

İnsan bazen çok zevk aldığı şeylerden bile sıkılabiliyor.Bu sene anime manga olayından öyle sıkılmıştım ki.Malum son zamanlarda adam gibi anime tek tük çıkıyor tüm o ecchiler panty fanserviceler arasından.Ama ÖSSye çalışırken de kafamı boşaltmamı sağlayacak bişeyler lazım.My Sassy Girl'ün trailerına rastladım nette gezinirken.İndirdim izledim ve daha önce izlemediğim için hakaten kendime çok sövdüm.Oradan dramalara başladım falan.Amaaa sonra öyle bir dramaya denk geldim ki Kore serüvenimi fetret devrine soktu.Hala resimlerine falan denk geldiğimde ürperiyorum.O dizi herkesin ölüp bittiği, en ateşli fangirllere sahip BOF'du.Bir tek dileğim var bir daha böylesine denk getirmesin yaradan.Tiplerin kaşarlığından gir karakterlerin zayıflığından, klişeliğin parayla süslenmişliğinden çık.

Beni fetret devrinden kurtaran bir kısmını tesadüfen izlediğim My Girl oldu.Ordaki kız favori drama karakterimdir.Kendi kendine söylenmeleri, çocuğu kekledikten sonra gevrek gevrek gülmesi, ayaküstü dokuz yalan uydurması, şekerliği...Bir de diğer dizilerde olduğu gibi esas oğlan olamayan garibana yavşamaması, en başta olmaz deyip kesitirip atması var.Kaşarlık oranı sıfır.Tabii hemen her dramada olduğu gibi bu da eğlenceli, güzel başlayıp sonlara doğru sıkıcılaşıyor.Sonunda da neredeyse hiçbir şey olmuyor.Olsun o kız için izlemeye değerdi.

En son izlediğim drama da My Girl etkisi yaptı.Çok duyduğum ve izlemekte çok geç kaldığım My Name is Kim Sam-Soon. Yine başroldeki ablaya hasta oldum.Kendisi pasta şefi, esas oğlan da restoran sahibi dersem heralde nasıl biraraya geldikleri biraz olsun anlaşılır.Ablamızın hayatta 3 amacı var: İsmini değiştirmek, evlenmek, kendi pastanesini açmak.Kimseye eyvallahı yok.Bir laf söyle bin laf işit.Tepesi attığı anda bağırıp çağırıyor, affetmiyor küt küt indiriyor..Esas oğlanı yataktan tekmeleye tekmeleye atması beni benden aldı.Aslında dizideki bütün kadınlar öyle.Otel sahibi annenin de orta sınıf annenin de çocuklarına temiz bir sopa çekmesi diziyi çok doğal yapan kısımlardan olmuş.Sanırım korelileri en çok bize benzettiğim anlar annelerin gözlerini belertip dişlerinin arasından konuşmalarını izlerkendi."aa anne seni yapmışlar" dedim direk.Her şeyi geçtim o kan grubu muhabbeti yok mu oy oy mahvetti beni ya.Top 5'e girdi direk.Sonlarına doğru durgunlaşsa da aşk üçgeni baymıyor.Entrikalarla dolu fırtınalı aşk yok öyle.Oh be dedim ya Shining Inheritance'ı izlemiştim annem yüzünden, kıyım kıyım olduydu içim.Anladım ki ben dramaları komedi kısımları için izliyorum.Esprileri beynimle aynı rezonansta.Tuvalet, yellenme muhabbetleri çok fazla.Eh en sevdiğim şeylerden biri bok muhabbeti olduğu için bana gün doğuyor.Bu arada dizide kıza şişko deyip durdular çok darıldım.Ben de o abla gibiyim ama balık etliyim diyorum.Kore standartları acımasız azizim.

Müziklerine gelince...Açıkçası bu diziyi indirmemin sebebi Clazziquai'dı.Son zamanlarda sardım bu gruba ve grubun erkek vokalisti Alex'e.Şu sıralar sürekli dinlediğim 4-5 şarkı var hepsi de bu zatların.Alex'in sesi gerçekten de kadife gibi zaten kendisine We Got Married'den sempatim de var.Grup hakkında yazmak istiyorum ama henüz etraflıca bilgim yok.Öğreneyim biraz daha dinleyeyim öyle.Grup diziye iki şarkı yapmış."Be My Love" ve bence asıl bomba olan "She Is".Hem şarkı çok güzel hem de diziye cuk oturuyor çaldığı yerlerde.Ama diziyi izlemeden dinlemeyin hakkını verin şarkının.

Daldan dala atladım ama hiç yoktan iyidir.Bundan sonra adam gibi yazmaya çalışacağım ve sürekli...evet..

1 yorum:

  1. beni anlayan tek insan, 1dk için saygılarımı sunuyorum bende. işin acı yanı laptop tek başına da yetmezdi sanırım, çünkü net hızı artık nalet ettiriyor, neyse ya.
    sevdiğin dramalardan bahsetmişin kyaha :D senin zevkine taptığım için, izlemediklerimi bende çok merak ettim tey.
    ya koreliler de bana acayip komik geliyor, bilmem neden. direk benim komedi anlayışım var çoğu zaman, ölüyom ya. japonlarda da var ama ne bilem, hani animede yapmak var dizide yapmak var. çok takdir ediyom doğu insanını :D allah razı olsun abii..

    YanıtlaSil